Mesane Kanseri: Tedavi Seçenekleri ve Kontrol Yöntemleri
-
- 17.11.2023
- 0
Yorum
-
Üroloji
Mesane kanseri hakkında bilgi edinin. Mesanede invazyon olmayan kanser türü ve tedavi seçenekleri. Cerrahi müdahale, kemoterapi ve kontrol yöntemleri ile ilgili detaylar.
Mesane kanseri, genellikle mesanenin iç yüzeyini döşeyen zardan kaynaklanan iki ana türden oluşur. Eğer kanser sadece bu tabakada kalıyorsa ve kas tabakasına yayılmıyorsa, bunun kasa ulaşmayan (kasa invaze olmayan) bir kanser olduğunu söyleyebiliriz. Ancak eğer kanser kas tabakasına yayılıyorsa, bu tamamen farklı bir durumdur.
Kasa ulaşmayan mesane kanserinin tedavi yöntemini belirleyen iki önemli faktör bulunmaktadır. Bu kanser türü tekrar edebilme özelliğine sahip olup tekrar ettiğinde daha kötü etkiler ortaya çıkabilir. Örneğin, tümörü oluşturan hücreler daha agresif özellikler kazanabilir veya kanser mesanenin daha derin katmanlarına ilerleyebilir. Mesane kanserinin tedavisinde, bu iki faktör dikkate alınarak tedavi seçenekleri belirlenir. Tekrarlamanın önlenmesi ve tekrarladığında daha kötü özellikler kazanmasının engellenmesi amaçlanır.
Mesane kanserinde cerrahi tedavi önemli bir rol oynamaktadır. Kötü huylu hücreler tamamen temizlendikten sonra, mesanenin içine haftada en az 6 kez kemoterapi uygulanması gerekmektedir. Kemoterapinin yanı sıra, ameliyat sonrasında idrar torbasına verem aşısı enjekte edilir. Bu iki tedavi, hastalığın tekrar etmesini ve tekrarladığında daha kötü özellikler kazanmasını engellemeyi hedefler. Bu tedaviler sayesinde birçok hastada hastalık tekrar etmeyebilir ve hastalar daha ileri aşamalarda tedaviye ihtiyaç duymaktan korunurlar. Bu tedaviler doğrudan idrar torbasına verildiği için, genellikle sistemik yan etkiler (saç dökülmesi, mide bulantısı, kusma, ateş gibi) olmaz ve hastalar tarafından kolayca tolere edilir. Sadece haftada 2 saatlik bir zaman dilimi bu tedavilere ayrılması gerekmektedir. Ancak, bu tedaviler mesane kanserinin tekrarını tamamen önlemeyebilir veya tekrarın güvenilir bir şekilde tespit edilebilmesi için kullanılan yöntem ve teknikler henüz mevcut olmadığından, hastaların düzenli olarak sistoskopi ile mesaneye bakılması gerekmektedir. Eğer hastalık bu tedavilere rağmen tekrarlarsa, benzer tedavilerin yeniden uygulanması hastaya bir şans daha verebilir. İlk cerrahi müdahale ve kemoterapi sonrasında sistoskopi ile kontrol edilmesi veya hastalık tekrar ederse, aynı tedavilerin tekrarlanmasıyla birçok hastada önemli ilerlemeler kaydedilebilir.
Not: Yukarıdaki bilgiler sadece genel bilgi amaçlıdır. Kesin bir tanı ve tedavi için her zaman bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Sağlıkla kalın! Eğer herhangi bir sorunuz varsa, lütfen yorumlarda paylaşın. Sitemize abone olun ve bizi takip etmeye devam edin. Görüşmek üzere!
- 17.11.2023
- 0 Yorum
- Üroloji
Mesane kanseri hakkında bilgi edinin. Mesanede invazyon olmayan kanser türü ve tedavi seçenekleri. Cerrahi müdahale, kemoterapi ve kontrol yöntemleri ile ilgili detaylar.
Mesane kanseri, genellikle mesanenin iç yüzeyini döşeyen zardan kaynaklanan iki ana türden oluşur. Eğer kanser sadece bu tabakada kalıyorsa ve kas tabakasına yayılmıyorsa, bunun kasa ulaşmayan (kasa invaze olmayan) bir kanser olduğunu söyleyebiliriz. Ancak eğer kanser kas tabakasına yayılıyorsa, bu tamamen farklı bir durumdur.
Kasa ulaşmayan mesane kanserinin tedavi yöntemini belirleyen iki önemli faktör bulunmaktadır. Bu kanser türü tekrar edebilme özelliğine sahip olup tekrar ettiğinde daha kötü etkiler ortaya çıkabilir. Örneğin, tümörü oluşturan hücreler daha agresif özellikler kazanabilir veya kanser mesanenin daha derin katmanlarına ilerleyebilir. Mesane kanserinin tedavisinde, bu iki faktör dikkate alınarak tedavi seçenekleri belirlenir. Tekrarlamanın önlenmesi ve tekrarladığında daha kötü özellikler kazanmasının engellenmesi amaçlanır.
Mesane kanserinde cerrahi tedavi önemli bir rol oynamaktadır. Kötü huylu hücreler tamamen temizlendikten sonra, mesanenin içine haftada en az 6 kez kemoterapi uygulanması gerekmektedir. Kemoterapinin yanı sıra, ameliyat sonrasında idrar torbasına verem aşısı enjekte edilir. Bu iki tedavi, hastalığın tekrar etmesini ve tekrarladığında daha kötü özellikler kazanmasını engellemeyi hedefler. Bu tedaviler sayesinde birçok hastada hastalık tekrar etmeyebilir ve hastalar daha ileri aşamalarda tedaviye ihtiyaç duymaktan korunurlar. Bu tedaviler doğrudan idrar torbasına verildiği için, genellikle sistemik yan etkiler (saç dökülmesi, mide bulantısı, kusma, ateş gibi) olmaz ve hastalar tarafından kolayca tolere edilir. Sadece haftada 2 saatlik bir zaman dilimi bu tedavilere ayrılması gerekmektedir. Ancak, bu tedaviler mesane kanserinin tekrarını tamamen önlemeyebilir veya tekrarın güvenilir bir şekilde tespit edilebilmesi için kullanılan yöntem ve teknikler henüz mevcut olmadığından, hastaların düzenli olarak sistoskopi ile mesaneye bakılması gerekmektedir. Eğer hastalık bu tedavilere rağmen tekrarlarsa, benzer tedavilerin yeniden uygulanması hastaya bir şans daha verebilir. İlk cerrahi müdahale ve kemoterapi sonrasında sistoskopi ile kontrol edilmesi veya hastalık tekrar ederse, aynı tedavilerin tekrarlanmasıyla birçok hastada önemli ilerlemeler kaydedilebilir.
Not: Yukarıdaki bilgiler sadece genel bilgi amaçlıdır. Kesin bir tanı ve tedavi için her zaman bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Sağlıkla kalın! Eğer herhangi bir sorunuz varsa, lütfen yorumlarda paylaşın. Sitemize abone olun ve bizi takip etmeye devam edin. Görüşmek üzere!
Yorum Yazın